Neriman Öğretmen’e…

Fotoğraftaki kadın, henüz 20’li yaşlarının başında, bir köy okulunda mesleğine başlayacak gencecik bir öğretmen, annem.

O yıllarda seni bekleyen hikâyenin henüz ne olduğunu bilmeden çıkıyordun bu yola, ama sen hikâyesine boyun eğen değil, bizzat kendi hikâyesini kendi yazan kadınlardandın. Bu yüzden, eminim ki, yolun sonu her nereye varırsa varsın, yüzünde koskocaman bir gülümseme ve sevdiklerini teselli edecek bir neşeyle çıktın sen o yola. Hiçkimsenin sana cesaret vermesine, ya da korkma demesine ihtiyacın yoktu, sen Atatürk’ün kızıydın ve bir Cumhuriyet öğretmeniydin. Güneş kadar cesurdu gencecik kalbinin sıcacık gülümsemesi. Ve sen, güneş gibi ne yol, ne köy, ne de gönül seçecektin ısıtmak için.

Annem, hayatım boyunca senin kızın olmaktan hep gurur duydum. Uzun uzun sevgi sözcükleri söylemeye vaktimiz olmadı bizim, öpüp koklayamadık saçlarımızı bir çiçeği koklar gibi, sorumluluklarımız vardı. Ama benim senden öğrendiğim milyonlarca şey içerisinde belki de en önemlisi, bir cumhuriyet kadını her zaman kendinden emin adımlarla yürürdü yolunda, dimdik başıyla kafa tutardı her engele, eğilmeden, değişmeden, cesaretle! Üstelik nezaketle, üstelik sevgiyle savaşırdı, sarılır gibi, tıpkı senin gibi! Şimdi anlıyorum ki içimde dört nala bir kısrak gibi hayata koşturan ruhum, benim sana “Anne, ben senin kızınım!” deme biçimimdi. Ve başka çocuklar ayrım hissetmesin diye her daim yüreğinin adaletiyle icra ettiğin mesleğinde hiçbir zaman öğrencin olmana izin vermediğin ben, aslında bir ömrü en çok senden öğrendim.

Başkalarına sarılan kollarını kıskandım çocukça seni beklerken, başkalarının çocuklarını okşayan ellerini seyrettim hayranlıkla, ama sen öğrettin bana;  sevgi, bir ülkenin en doğusundan, en batısına dek, hiç tanımadığımız memleketlere bizim diyerek, yol geçmemiş, yuvası kurulmamış sokaklarda, karanlık, aydınlık demeden, okumayan tek bir evlat kalmasın diye yüreğini bir kitap gibi okutmakmış. Hiç tanımadığın çocuklara sarılmak, bir ülkenin aydınlık yüzleriyle geleceğe, kendi öz evladına, yarınlara sarılmakmış meğer. Ve hiçbir sevgi, kullanılamazmış aynı cümlede yorgunlukla, hüzünle. Annem, sen benim en büyük kahramanım ve kahramanlar asla yorulmazmış.

Benim mücadeleci annem, otuz sekiz yıl hizmet verdiğin bu ülkenin yüreğiyle seni tanıyor, seninle gurur duyuyorum. Bugün tıpkı senden öğrendiğim gibi, şimdi ben, çıktığım her bilinmez yolla gülümseyerek tanışıyorum.

Başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, sevgili annemin ve hiçbir zaman haklarını ödeyemeyeceğimiz Cumhuriyetimizin tüm kıymetli öğretmenlerinin Öğretmenler Gününü sonsuz sevgi, saygı, minnet ve bin teşekkür ile kutlarım.

Başak AKGÜN AKİL

24/11/2021, Ankara

Bu yazı ARKA ÇEKMECE kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

AlphaOmega Captcha Classica  –  Enter Security Code
     
 

*